Hepimiz
aslında spiritüel dünya ile materyal dünya arasında birer köprüyüz. Spiritüel
dünyadaki bilgileri almak ve eşzamanlı olarak materyal dünyada kullanmak, bazı
problemleri astral planda çözmek bazı astrolojik haritalarla günün zamanın
yılın ayın bazı noktalarını yakalamak… Bunu en iyi anlatabilecek şey aslında
doğru zamanda doğru yer de olmak ya da işaretleri okumak dediğimiz şey. Çünkü
hayat işaretleri doğru okuduğunuz zaman daha kolay bir hale geliyor ve
işaretleri kaçırdığınız zaman bir nevi hayatı seyrediyor yakalayamıyorsunuz.
Bunun için hangi unsuru kullanıyorsanız bu araç doğrudur ama insan bunu hep geliştirmeye
ihtiyaç duymalı. Bir sonraki aşamada ben acaba ne öğrenebilirim, şimdiki
hayatımı iyileştirmek için ne yapabilirim, kendi hayatımın ötesinde de
başkalarının hayatını iyileştirmek için ne yapabilirim diye bir arayış
içerisinde olmalı.
Bir
üst boyuta her an her dakika geçişler yaşıyoruz ama biz bunu fark etmiyoruz ya
da adını koymuyoruz. Spiritüel bilgi kullanmayı bilmiyoruz kullanabiliyor olsak
hayat çok kolaylaşır. Spritüel konular enerjiyle ilgilidir ve tıpkı bir
sporcunun kaslarını geliştirdiği gibi enerjinizi de geliştirir terbiye
ederseniz algılarınız da açılış. Bu bir süreçtir. Bu yıl ise hızlandırılmış bir
program yaşıyoruz. Birçok olumsuz gibi görülen olayların arkasında aslında hızlandırılmış
öğretiler var; şu dönemde biz demeyi, yardım etmeyi hatırlayıp yeniden
öğrendiğimiz gibi. Bu hızlandırılmış öğreti kolektif anlamda bir eşzamanlılık
yaratmıyor mu işte bu bize güç kazandıracak ve biz bu gücü kazanırken de
spritüel bilgiyi öğrenmemiz lazım.
ELEKTRO MANYETİK ALANIMIZ YANİ AURAMIZ
NE KADAR SAĞLAM OLURSA O KADAR SAĞLIKLI OLURUZ
Boyutlar…
Çok soyut bir şey değil aslında. Her dakika onun içinde bulunabiliyoruz. Materyal
dünya üçüncü boyut dünyasıdır. Spritüel olmak demek biraz yükselmek demektir.
Yani biz üçüncü boyut dünyasında uyuyoruz ve yavaş yavaş uyanıyoruz dik açıya
doğru geliyoruz yani uyanmış oluyoruz. Üstteki boyutları kurcalamaya
başlıyoruz. Onların tesirleriyle acaba orada ne var diye yavaş yavaş gözümüzü
dikip başka hayatlar aramaya başlıyoruz. Mesela beşinci boyut insanı nasıldır?
Sosyal mesafeyi korur bunun söylenmesine bile gerek yoktur çünkü başka bir
insanın alanını işgal etmez. Trafikte yol verir gülümser güzel bir ilişki alanı
yaratır kendisine sağlam bir aura kurar.
Sağlam bir aura kurduğunuz zaman hastalık da yaşamazsınız. O enerji
alanı öyle eğitimli öyle güçlüdür ki onun içerisine hiç kimse giremez. Bu
kazanımları üst üste getirdiğiniz zaman bilimsel olarak da anlatabiliyorsunuz.
Bizim beynimiz var ve elektrik üretiyor; elektrik üreten her şey elektro manyetik
bir alan üretir. Dolayısıyla bunu genişletebildiğiniz, sevgi ile beslediğiniz,
iyi baktığınız zaman bu her şeyi temizleyebilecek dönüştürebilecek
şifalandırabilecek bir hale geliyor.
DÜNYA BİR OKULSA KAPANMA DÖNEMİNİ,
İNSANLIK İSE GEÇEMEDİĞİ SINAVLARDAN ÖTÜRÜ BÜTÜNLEMELERİ YAŞIYOR
Dünyaya
hiç kimse şans eseri gelmiyor. Herkesin bir görevi var ve hayatta herkesin bir
amaca ihtiyacı var. Bu görevinizi bulup devam etmeniz ve kendinizi
geliştirmeniz gerekiyor. Dünya bir okulsa kapanma dönemini, insanlık ise geçemediği
sınavlardan ötürü bütünlemeleri yaşıyor; onun için bu hızlandırılmış öğrenimler
yaşanıyor. İnsanlık istenilen noktaya gelseydi bir virüs programına asla
ihtiyaç olmayacaktı ya da bundan sonra dünyayı bekleyen bazı olası programlara.
Buna dur demenin bir yolu da daha bilinçli insanlar gurubu yaratmak. Enerjisi
düzgün, temiz, dünyaya niye gelmiş olduğunu bilen ve araçlarını çok iyi
kullanan insanlar yaratmak. Evet, para kazanmak çok önemli… Niye? Çünkü para
bir güç unsuru ama asıl olan tüm bunları bir arada yapmak gerektiği. Şu an
dünya üzerinde olan her şeyi deneyimlemeye geldik. Yani spiritüellik, beden,
ruh hepsi birlikteyse biz burada bedenimizi iyileştirdiğimizde ruhumuzu,
ruhumuzu iyileştirdiğimizde bedenimizi iyileştiriyorsak enerji alanımız
yükseldikçe daha iyiye gidiyorsak hayatımızın her alanında daha iyiye bir gidiş
olmalı ki bu da farkındalıktan geçiyor.
BİZ FARKINDA DEĞİLİZ ASLINDA AMA
BİZE SPRİTÜEL YEMEK DE GEREKİYOR
Tabi
bizler çalışmaktan o boyutları düşünemiyoruz. Bunu yemek yemeye olan
ihtiyacımız gibi düşünürsek biz farkında değiliz aslında ama bize spritüel
yemek de gerekiyor. 2020 biz neysek onu yansıtan bir yıl aslında. Bize ne
olduğumuzu yansıtıyor. Şu günlerde bir
aynaya bakın, karşısına geçin ve bir sorun bakalım ne istiyor o güzel değerli insan.
Bardağın hep boş tarafına bakmaktan ve bundan ötürü hırslanmaktan, mutsuz
olmaktan vazgeçmeliyiz. Eskiden insanlar sana yağı, tüpgaz, su kuyruğunda
beklerdi birden bir virüs geldi ve insanları turşu kuyruğunda bekletir oldu.
İşte eşzaman noktası budur. Sonra onlar elimize rahatça geçer oldu ve biz
onlara ne zorluklarla kavuştuğumuz günleri unuttuk dolayısıyla nasılsa var
diyerek gelişmeye ihtiyaç hissetmedik. Bunu yapmamamız gerekiyor sonra
elimizden alınıyor ve bize onun kıymeti turşu kuyruğunda hatırlatılıyor. Gücü
bütün olarak düşünelim onu üstünüze bir zırh gibi giyin. Öyle bir şey yapın ki
yolun sonunda planınıza hedefinize ulaşacağınızı bilin o gücü bugün öyle giyin.
Ama günün içindeki nasılları da ayarlayabilecek yönetebilecek gücünüz olduğunu
bilerek giyin. Yönetmek için de bilgi gerekiyor. Bunun için spritüel araçlarla
ilgilenin öğrenin. Bilimsel olarak açıklamaya çalışan üniversiteler var bununla
ilgili çalışmalar yapıyorlar. Birçok şeyi de kanıtladılar. O halde bilimin
kanıtladığı bir şey için neden halen acaba mı diyoruz? Spiritüellik var mı ruh
var mı diye halen niye sorguluyoruz. Aslında her şey bilimsel ama biz onu
ölçecek bilgiyi bilmiyoruz henüz. Ama öğrenelim artık. Çünkü fazla zaman
kalmadı. Bizim için mezuniyet zamanı geliyor. Ama dünya hep var olacak. Dünya
ve dünyada bedenlenen herkes çok kıymetli. Ayrıca Türkiye’de bedenlenen ve
Türkçe konuşabilen herkes çok daha kıymetli. Türkiye dünyanın merkezi bu
anlamda! Türkiye gerçekten önemli bir ülke! 1900’lerde insanlık hızlandırıldı.
Bir anda buharlı makineler, 1. ve 2. Dünya Savaşı. Savaş demek insanların
arayışının çatışmaya dönüşmesi demek. Ve baktılar ki insanlık eline güç
geçirdiği zaman kötüye kullanacak. O zaman bir dengeye getirmek gerekli dendi.
Dengeleyici ülkede Türkiye’dir. Başta merhamet, bilgi, beceri açısından… Yani
şansınızı iyi kullanın çünkü dünyanın sınavını ilk Türkiye yaşar sonra dünya
diğer şeyleri yaşar. Yani bir plan var o işliyor.
HER ŞEYİN FREKANSINI GÖREBİLSEK
TÜTEN BİR DALGALANMA OLARAK GÖRÜRDÜK
Herkesin
geldiği başka bir boyut var. Peki, nereye gitmeye çalışıyoruz? Her şeyden önce dünya
okulundan mezun olmaya çalışıyoruz. Belki mezun olduktan sonra sırada gideceğimiz
başka dünya varlıklarının olduğu başka boyutlarla tanışmak var. Başka boyut
varlıklarının bildiklerini öğrenmek üzere başka boyutlarla tanışacağız. Kimimiz
belki başka boyutlarda yönetici olmak için buradalar. Dünya ilk giriş, ilk
varoluşun olduğu bir platform. Buraya gelmek için nelere razı oluyor varlıklar
aslına bakarsanız. Niye kendine zarar vermek günah dinlerde? Çünkü çok kıymetli
bir şeydir hayat. İnsan olarak doğmak
çok çok kıymetli… Bunun kıymetini bilmek için önce kendimizi bedenimizi severek
başlayalım. Ruhumuza saygı duyalım. Biz de olan hoşumuza giden ve gitmeyen
şeylerin farkında olarak severek yaşamayı öğrenelim. Aslında her şeyin
frekansını görebilsek tüten bir dalgalanma olarak görürdük. Biz bu dünyadan
mezun olmak için yan yana getirilmiş varlıklarız. Yanınızda olan
karşılaştığınız sohbet ettiğiniz bir dost ya da tanıdıktan duyduğunuz bir söz
sizin bir şifrenizi açıyor. Paylaşımlarla birbirimizden alışverişlerle bunu
zenginleştirebiliyoruz. Dünya versiyonundan sonra gidilebilecek çok versiyon
var. Bir paralel evrene gidebilirsin, bir cennet boyuta gidebilirsin.
EŞ ZAMANLI OLABİLEN İNSAN AURASINI
BİR BİLGİSAYAR GİBİ KULLANABİLEN VE ÇOK İYİ ÇIKTI ALABİLENDİR
Peki,
eş zamanlı olabilen insan günlük hayatta nasıl davranabilendir? İletişim
kurmayı becerendir. İyi bir radyodur yani etrafında olan her şeyle kendini
eşleştirebilendir. Alt ve üst sesler vardır ya orkestra bu 7 sesin hepsini
birden çalar ama siz onu tek ses olarak duyarsınız. İşte senkronize olduğu
zaman bir insan da kendisine gönderilen kodların hepsini alıp işleyebildiği
zaman aurasını bir bilgisayar gibi kullanıp tarayıp işlem yaptığı hale
dönüştürdüğü zaman bunun çıktısı da güzel olur. Sevgi, saygı dolu, çevresine karşı
mesafesini iyi koruyabilen, bir işi zarafetle yapandır… Sevgi, sevgi diyoruz ya
sevgi ne aslında? Bu bir frekans eşleşmesidir. Yani yeterince bu frekansı
ürettiğiniz zaman, işte o zaman her şeyi kapsayabiliyorsunuz. Ayırmıyorsunuz ki
o zaman. Bunun üzerine nasıl olacak diyeceksiniz ve bir sürü sorun
söyleyeceksiniz; belki terörizm, pedofili diyeceksiniz. Evet, maalesef bunların
hepsi de sevginin histerik biçimleri.
SPİRİTÜELLİK DE BİR TEKNOLOJİDİR!
Peki,
teknoloji spiritüelliğin yerini alabilir mi? O zaman cevap bir soru gelir
ardından; hangi teknoloji. Çünkü teknolojinin de katmanları var. Belki spiritüellik
de bir teknolojidir! Olmadığını ne biliyor muyuz? Sevgi de belki bir teknolojidir diyerek ve bu
konuları ileri ki bir yazımıza bırakalım diyerek hoşça kalın diyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder